Kripto para piyasası ufak kazanımlarla toparlanma belirtileri gösteriyor

 

Kripto para piyasası ufak kazanımlarla toparlanma belirtileri gösteriyor. Bitcoin (BTC) 80 bin dolar seviyesini zorlamaya devam ederken, altcoin’ler de derin kayıpların etkisini hafifletmeye çalışıyor. Bybit TR’nin hazırladığı Günlük Kripto Para Haber Bülteni’nde günün öne çıkan gelişmeleri ve detayları yer alıyor.

Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto piyasasındaki son gelişmeleri değerlendirdi

Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto ekosistemindeki gelişmeleri değerlendirdi: “ABD Başkanı Donald Trump’ın sert gümrük tarifeleri açıklaması, hem geleneksel hem de dijital finans piyasalarında belirgin bir satış dalgasını tetikledi. Bu durum, kripto para piyasasında da güçlü dalgalanmalara neden oldu. Kripto piyasasının toplam değeri, 2,44 trilyon dolara kadar gerileyerek yılın en sert düşüşlerinden birini yaşadı. Ancak yatırımcıların yeniden pozisyon almaya başlamasıyla birlikte piyasa yüzde 1,8 oranında toparlandı ve 2,612 trilyon dolar seviyesine ulaştı. Kurumsal cephede dikkat çeken bir gelişme ise Strategy’nin, yılın ilk çeyreğinde 5,91 milyar dolarlık gerçekleşmemiş zarar açıklaması oldu. SEC’e sunulan 8-K raporuna göre şirketin son dönemde yeni BTC alımı yapmaması, piyasa koşullarına karşı daha temkinli bir strateji izlendiğini gösteriyor. Mantra’nın başlattığı 108,8 milyon dolarlık fon, sektörde büyüyen RWA ve DeFi trendine işaret ediyor. Küresel düzenleyici cephede de önemli gelişmeler yaşanıyor. Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu (SFC), staking hizmetleri için yeni bir düzenleyici çerçeve açıkladı. Bu yönerge, Web3 ekosistemine yönelik artan ilginin yanında güvenlik ve yatırımcı koruması konusundaki regülasyon ihtiyacını karşılamaya yönelik atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Son olarak, ABD’de yapay zeka politikalarının yeniden şekillendiği görülüyor. Tüm federal ajanslara yönelik yayımlanan yeni direktifler, yerli yapay zeka çözümlerine öncelik verilmesini şart koşarken, ABD’nin bu alandaki küresel liderliğini pekiştirmeyi amaçlıyor.”

 

Kripto piyasasında sert düşüşün ardından toparlanma başladı

 

ABD Başkanı Donald Trump’ın sert gümrük tarifeleri uygulamaya başlamasının ardından, hem geleneksel piyasalar hem de kripto para piyasası ağır darbe aldı.

 

Bu süreçte genel kripto piyasa değeri, keskin bir düşüş yaşayarak 2 trilyon 440 milyar dolar seviyesine kadar geriledi. Ancak son 24 saatte yaşanan toparlanma çabaları ile birlikte yüzde 1,8 değer kazanan kripto piyasası 2 trilyon 612 milyar dolar seviyesine ulaştı.

 

DeFi piyasası, son 24 saatte 72 milyar dolar seviyesinden 77 milyar dolara yükselirken, altcoin piyasa değeri dün bulunduğu 803 milyar dolar seviyesinden 1 trilyon 26 milyar dolara yükseldi.

 

Lider kripto para birimi Bitcoin, son 24 saatte yüzde 4,5 artışla 79 bin 484 dolar seviyesine, Ethereum ise yüzde 3,6 kazançla 1.579 dolar seviyesine yükseldi. XRP, yüzde 7,1 artışla 1,87 dolara yükselirken Solana, yüzde 8,9 yükselişle 109,56 dolara ulaştı.

 

Öte yandan, 7 Nisan’da Bitcoin spot ETF’leri toplamda 109 milyon dolarlık net çıkış görürken, Ethereum spot ETF’leri herhangi bir giriş veya çıkış göstermeyerek sıfır net akış kaydetti.

 

Strategy, Bitcoin yatırımlarında 5,91 milyar dolarlık zarar açıkladı

 

Bitcoin’e yaptığı devasa yatırımlarla tanınan Strategy (eski adıyla MicroStrategy), 2025’in ilk çeyreğinde 5,91 milyar dolarlık gerçekleşmemiş zarar açıkladı. Bu kayıp, küresel makroekonomik gelişmelerin dijital varlık piyasalarında tetiklediği sert düşüşlerin ardından geldi.

 

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) sunulan 8-K raporuna göre şirket, 31 Mart ile 4 Nisan tarihleri arasında herhangi bir yeni Bitcoin alımı gerçekleştirmedi. Bu duruma gerekçe olarak, şirketin A sınıfı adi hisse senedi (MSTR) ile sürekli vadeli tercihli arzı STRK’ye yönelik yatırımcı ilgisinin sıfıra inmesi gösterildi.

 

Strategy, ilk çeyrekte piyasa içi hisse satışı yoluyla elde ettiği 7,66 milyar dolarlık gelirle toplam 80 bin 715 adet Bitcoin satın aldı. Ancak şirketin BTC başına ortalama 94 bin 922 dolardan yaptığı alımlar, Bitcoin fiyatının çeyrek kapanışında 84 bin doların altına inmesiyle değer kaybetti. CoinGlass verilerine göre BTC fiyatı çeyrek boyunca yüzde 11,82 düşerek 2018’den bu yana en kötü performansını sergiledi.

 

7 Nisan itibariyle Strategy’nin elinde toplam 528 bin 185 adet Bitcoin bulunuyor. Şirket, 2020’den bu yana yaklaşık 36 milyar dolar harcayarak Bitcoin biriktirdi ve alımlarını ortalama 67 bin 458 dolardan gerçekleştirdi. Strategy’nin elindeki BTC’lerin toplam değeri 43 milyar doları aşıyor ve bu miktar, Bitcoin’in 21 milyonluk toplam arzının yaklaşık yüzde 3’üne denk geliyor. Şirket, çeyrek sonundaki son alımıyla 22 bin 48 adet Bitcoin’i 1,9 milyar dolara satın aldı.

 

Öte yandan, vergi tarifesi etkisiyle küresel piyasalarda sert satış dalgası yaşandı. ABD piyasaları açılmadan önce Asya borsaları sert düşerken, kripto para piyasası yüzde %10’dan fazla gerileyerek 2,5 trilyon dolarlık toplam piyasa değerine düştü.

 

Dijital varlıkların piyasa değeri sıralamasına göre ilk 30’unu takip eden GMCI 30 endeksi de aynı süreçte yaklaşık yüzde 12 değer kaybetti. Strategy hisseleri de bu dalgadan etkilendi ve TradingView verilerine göre MSTR, 7 Nisan Pazartesi günü piyasa öncesi işlemlerde yüzde 8’in üzerinde değer kaybı yaşadı.

 

Mantra’dan 108,8 milyon dolarlık dev fon: Hedef RWA ve DeFi girişimleri

 

Gerçek dünya varlıklarının (RWA) tokenizasyonu ve merkeziyetsiz finans (DeFi) projelerine yönelik ilgi artarken, Mantra blok zinciri ağı dikkat çeken bir adım attı. Platform, bu alanlardaki yenilikçi girişimleri desteklemek amacıyla 108 milyon 888 bin 888 dolarlık bir ekosistem fonu kurduğunu duyurdu.

 

Layer1 blok zinciri olarak faaliyet gösteren Mantra, 7 Nisan’da yaptığı açıklamada, Mantra Ekosistem Fonu (MEF) ile ağ üzerinde inşa edilen proje ve girişimlerin büyümesini hızlandırmayı hedeflediğini bildirdi. Fon kapsamında önümüzdeki dört yıl içinde dünya genelindeki yüksek potansiyelli blok zinciri projelerine yatırım yapılması planlanıyor.

 

Mantra, yatırım fırsatlarının kendi iş ortakları ağı aracılığıyla belirleneceğini ifade etti. Fonun destekçileri arasında Laser Digital, Shorooq, Brevan Howard Digital, Valor Capital, Three Point Capital ve Amber Group gibi önemli kurumsal yatırımcılar yer alıyor.

 

Mantra CEO’su John Patrick Mullin, fonun küresel ölçekte her gelişim aşamasındaki projeye açık olduğunu vurgulayarak, özellikle RWA ve DeFi alanlarına odaklanacaklarını belirtti. Mullin, Cointelegraph’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “MEF’in temel stratejisi, RWA ve DeFi uygulamaları geliştiren en yetkin ekipleri desteklemek. Ayrıca bu alanları dolaylı veya doğrudan destekleyecek altyapı çözümlerine de yatırım yapılacak.” Mullin ayrıca, Mantra’nın küresel çapta tokenize varlık ihraçlarında temel altyapı katmanı olmayı hedeflediğini ifade etti.

 

Fonun lansmanı, Mantra’nın geçtiğimiz ay Dubai’nin Sanal Varlıklar Düzenleme Kurumu (VARA) tarafından verilen sanal varlık hizmet sağlayıcısı (VASP) lisansını almasının hemen ardından geldi. Mantra, bu lisansı alan ilk DeFi platformu olarak dikkat çekmişti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifelerine yönelik açıklamalarının küresel piyasalarda tedirginliğe neden olduğu bu süreçte, tokenize RWA’ların değeri rekor seviyelere ulaştı. RWA.xyz verilerine göre, bu varlıkların toplam piyasa değeri nisan ayı başı itibariyle 19,6 milyar dolara yükseldi. Bu rakam, şubat başında 17 milyar dolar seviyesindeydi.

 

Sektör uzmanları, Bitcoin fiyatındaki durgunluğun sürmesi halinde RWA’ların 2025 sonuna kadar 50 milyar dolarlık piyasa değerine ulaşabileceğini öngörüyor.

 

ABD’de yapay zeka politikaları yeniden şekilleniyor

 

Amerika Birleşik Devletleri Yönetim ve Bütçe Ofisi (OMB), kamu hizmetlerini yapay zeka ile geliştirmeyi hedefleyen iki yeni direktif yayınladı. Söz konusu direktifler, Başkan Donald Trump’ın yapay zeka alanında ABD’nin “küresel hakimiyetini” sağlamayı amaçlayan başkanlık emrinin uygulanması için yol haritası niteliği taşıyor.

 

3 Nisan tarihli iki ayrı genelgeye göre tüm federal kurumlar, yapay zeka alanında geliştirilen ürün ve hizmetlerde ABD menşeli çözümlere öncelik verecek. Ajanslara, mevcut politikalarını güncellemeleri için 270 gün süre tanındı.

 

Başkan Trump, 2025’in başlarında eski Başkan Joe Biden’ın 2023’te yayımladığı yapay zeka güvenliği konulu başkanlık kararını iptal ederek yapay zeka ve kripto teknolojilerinde ABD’nin liderliğini ilan etti. Trump, Biden’ın kararının inovasyonu engelleyen ağır düzenlemeler içerdiğini savundu. Ancak bazı eleştirmenler, güvenlik çerçevesinin kaldırılmasının kamuoyunu yapay zeka kaynaklı risklere karşı savunmasız bırakabileceğine dikkat çekiyor.

 

ABD menşeli yapay zeka modelleri arasında OpenAI’ın ChatGPT’si, Google’ın Gemini’si, Meta’nın Llama’sı ve Elon Musk’ın Grok’u öne çıkıyor. OMB’nin son direktifi, Trump’ın bu alanda ABD’nin liderliğini pekiştirme vaadini destekliyor.

 

Trump yönetimi, ocak ayında “Stargate” adlı yeni bir yapay zeka altyapı projesi de duyurmuştu. Bu proje kapsamında ülke genelinde yapay zeka veri merkezleri kurulması planlanıyor.

 

Yapay zeka altyapısına yönelik artan talep, Bitcoin madencilerini de yön değiştirerek yapay zeka sektörüne hizmet vermeye teşvik etti. 2024’te yapay zeka ile blok zinciri teknolojisinin birleşimi, yapay zeka odaklı kripto para birimlerinde büyük bir ralliyi tetiklemişti. Ancak bu yükseliş 2025’te yerini sert bir düşüşe bıraktı. CoinMarketCap verilerine göre, yapay zeka tabanlı varlıkların piyasa değeri son 12 ayda yüzde 42’den fazla geriledi.

 

Piyasalardaki belirsizlik yatırımcıları memecoin’lere yönlendirirken, küresel ekonomik dalgalanmalar risk iştahını düşürdü. Ancak Trump yönetimi için yapay zeka yarışını kazanmak hala bir öncelik. Nisan 2025’te Beyaz Saray’ın yapay zeka ve kripto danışmanı David Sacks, Meta’nın yeni nesil yapay zeka modeli Llama 4’ün piyasaya sürülmesinin ardından “ABD yeniden yarışta öne geçti” açıklamasında bulundu.

 

Changpeng Zhao, Pakistan Kripto Konseyi’ne danışman oldu

 

Changpeng Zhao (CZ), Pakistan’ın blok zinciri teknolojisi ve dijital varlıklara yönelik yaklaşımını denetlemekle görevli yeni düzenleyici kuruluşu olan Kripto Konseyi’ne danışman olarak atandı.

 

Atama, Pakistan Maliye Bakanlığı tarafından doğrulanırken, 7 Nisan’da Bloomberg tarafından da haberleştirildi. Bloomberg’e göre Zhao, düzenleyici kuruma kripto para düzenlemeleri, altyapı geliştirmeleri ve benimseme süreçleri konusunda danışmanlık yapacak.

 

Pakistan için bu atama, kripto alanında dikkat çekici bir adım olarak değerlendiriliyor. Zhao’nun danışmanlığı, ülkenin bu alanda uluslararası yatırımları çekme potansiyelini artırabilir.

 

Pakistan Kripto Konseyi CEO’su Bilal bin Saqib, mart ayında Bloomberg’e verdiği demeçte, dijital varlıklara yönelik net ve kapsamlı bir düzenleyici çerçeve oluşturmayı hedeflediklerini belirtmişti. Saqib: “Pakistan artık kenarda beklemek istemiyor. Düşük maliyetli, yüksek büyüme potansiyeline sahip bir pazarız ve Web3 alanında yetkin bir iş gücümüz var” ifadelerini kullandı.

 

Ülke, genç nüfusu, güçlü diasporası ve gayriresmi döviz piyasalarıyla uzun süredir kripto adaptasyonu için potansiyel merkezlerden biri olarak görülüyor. Geçtiğimiz yılın sonlarına doğru karaborsa döviz işlemlerine karşı başlatılan operasyonların ardından, resmi kanallardan yapılan havale işlemlerinde gözle görülür bir artış yaşandı. Fitch Solutions ekonomisti John Ashbourne, “Bu artış, daha önce karaborsa üzerinden gönderilen havalelerin artık resmi yollarla iletilmeye başlamasından kaynaklanıyor olabilir” yorumunda bulundu.

 

Chainalysis’in 2024 Küresel Kripto Benimseme Endeksi’nde Pakistan üst sıralarda yer aldı. Bu durum, ülkede merkezi kripto hizmetlerindeki yüksek işlem hacmi ve güçlü perakende adaptasyonuyla ilişkilendiriliyor.

 

Döviz değerinin hızla eridiği ülkelerde, stablecoin’ler ABD dolarına kolay erişim sağladığı için öne çıkan bir kullanım alanı haline geldi. 2023’te yapılan bir ankete göre, Pakistanlı kripto yatırımcılarının yüzde 33’ü dijital varlıkları rupi’nin değer kaybına karşı bir korunma aracı olarak kullanıyor.

 

Metaplanet, 13,5 milyon dolarlık tahvil borcunu vadesinden önce ödedi

 

Japonya merkezli otel işletmecisiyken Bitcoin odaklı bir hazine yönetimi şirketine dönüşen Metaplanet, 2 milyar yen (13,5 milyon dolar) tutarındaki tahvil borcunu vadesinden önce ödedi.

 

Şirket, 7 Nisan’da yaptığı açıklamada, 9. Seri Olağan Tahvillerinin erken itfasını 4 Nisan’da, yani vade tarihinden beş aydan fazla bir süre önce gerçekleştirdiğini duyurdu.

 

Mart ayında Metaplanet’in Evo Fonu aracılığıyla ihraç edilen sıfır faizli tahviller, ek Bitcoin (BTC) satın almak amacıyla kullanıldı. Tahviller faiz taşımadığı için geri ödemenin şirketin 2025 mali yılı sonuçları üzerinde kayda değer bir etkisinin olmayacağı belirtildi.

 

Tokyo Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören Metaplanet, bir dizi alımla Bitcoin’i kurumsal stratejisinin merkezine yerleştirmiş durumda. Şirketin Bitcoin varlığı 4 bin 206 BTC’ye ulaştı ve bu da Metaplanet’i halka açık şirketler arasında en büyük Bitcoin sahiplerinden biri haline getirdi.

 

Bu alımlar, ocak ayında açıklanan ve 2026 sonuna kadar 21 bin BTC’ye kadar satın alım hedefini içeren daha geniş kapsamlı bir stratejinin parçası. Şirket, bu hedef doğrultusunda 700 milyon doların üzerinde fon toplamayı planladığını açıklamıştı.

Metaplanet, Bitcoin’in volatilitesini bir riskten ziyade fırsat olarak görüyor. Şirket, piyasalardaki düşüşleri değerlendirme amacıyla “düşeni al” stratejisini benimsedi.

Metaplanet CEO’su Simon Gerovich, hafta sonu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bitcoin’deki oynaklığı “gerçekten nadir, çeşitlendirilmiş ve uzun vadeli potansiyele sahip bir varlığın doğal özelliği” olarak tanımladı.

 

Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu’ndan kripto borsalarına staking rehberi

 

Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu (SFC), staking hizmeti sunan kripto para borsaları için yeni yönergeler yayımladı.

 

7 Nisan’da yapılan duyuruda, staking hizmeti sunan kripto para borsaları ile dijital varlıklara yatırım yapan ve staking faaliyetlerine dahil olan yerel yetkili fonlara yönelik yeni düzenlemeler kamuoyuna açıklandı. Bu gelişme, SFC Yatırım Ürünleri İcra Direktörü Christina Choi’nin Hong Kong Web3 Festivali’nde yaptığı konuşmada dile getirdiği “SFC, Hong Kong’un Web3 yolculuğunu desteklemeye kararlıdır” sözlerinin ardından geldi.

 

SFC açıklamasında, staking’in blok zinciri ağlarının güvenliğini artırma ve yatırımcılara getiri sağlama açısından potansiyel faydalar sunduğunu kabul ettiğini belirtti. Bu doğrultuda, yeni rehber kapsamında kripto borsalarının staking hizmetleri sunmasına izin verildi.

 

Yeni düzenlemeler, SFC’nin yetki alanındaki kripto borsalarına gönderdiği son genelge ile bildirildi. Buna göre, staking hizmeti sunmak isteyen kripto borsalarının önceden yazılı onay alması, stake edilen sanal varlıkların kontrolünü elinde tutması ve saklama hizmetlerini üçüncü taraflara devretmemesi gerekiyor.

 

Staking faaliyeti yürüten borsaların, müşterilerine ilgili tüm riskleri, ücret detaylarını, minimum kilitleme sürelerini, unstaking süreçlerini, hizmet kesintisi durumlarında uygulanacak adımları ve saklama düzenlemelerini şeffaf şekilde açıklaması zorunlu hale getirildi. Ayrıca bu sağlayıcıların staking faaliyetlerini düzenli olarak SFC’ye raporlaması gerekiyor.

 

Benzer bir genelge, SFC’ye bağlı olarak faaliyet gösteren kripto fonu operatörlerine de gönderildi. Yeni kurallar, net aktif değeri yüzde 10’dan fazla oranda doğrudan veya dolaylı şekilde dijital varlıklara yatırılmış fonları kapsıyor. Fonlar yalnızca halka açık şekilde erişilebilen sanal varlıkları edinebilecek ve bu varlıklar da SFC tarafından yetkilendirilmiş platformlar aracılığıyla alınabilecek.

 

Fonlar, staking faaliyetinde bulunabilecek ancak bunun fonun hedefleriyle tutarlı olması, açık bilgilendirme yapılması ve sağlam kontrol mekanizmalarının oluşturulması gerekiyor.

 

SFC yetkilisi Christina Choi, yaptığı konuşmada Web3 alanının hala gelişmekte olduğunu ve tüm faydalarının zaman içinde ortaya çıkacağını belirtti. NFT sektörünü spekülatif bir örnek olarak gösteren Choi, bu alanın dikkatli bir düzenleme yaklaşımı gerektirdiğini vurguladı.

 

Choi, Web3 şirketlerinin neden merkez olarak Hong Kong’u seçmesi gerektiğini açıklarken, kentin Küresel Finans Merkezleri Endeksi’nde üçüncü sırada yer aldığına dikkat çekti. Ayrıca yerel düzenleyicilerin kripto sektörüne yönelik net yönergeler sunduğunu ve Hong Kong’un Asya pazarlarına kolay erişim sağladığını vurguladı.

 

Choi’nin bu açıklamaları, 2022’den bu yana yüzde 250 büyüyen Hong Kong’un finansal teknoloji sektörünün genel duruşunu yansıtıyor. SFC, kenti küresel bir kripto para merkezi haline getirmek amacıyla kısa süre önce yeni bir yol haritası da duyurdu.

“ASPIRe” adı verilen bu yol haritası, Hong Kong’un sanal varlık ekosistemini geleceğe hazırlamayı amaçlıyor. Plan, piyasa erişimi sağlamak, uyumluluk süreçlerini optimize etmek, düzenleyici çerçeveleri geliştirmek ve blok zinciri verimliliğini artırmak gibi beş ana başlık altında toplanan 12 farklı girişimi kapsıyor.